19 Şubat 2014 Çarşamba



MIZRAPTAN DÖKÜLENLER 2







    Günler günleri kovalıyor, haftalar haftaları. Bir koşturmaca, bir telaşe ile akıp gidiyor zaman. Olsun şikayetçi değilim, yeter ki hüzün olmasın. Ama bazen o da oluyor, geçen cuma günü Kalbin Sesi, Hayatın Gürültüsü yazımda bahsettiğim "dost insanı" kaybettik. Cumartesi günü cami avlusundan taa kabristana kadar yolcu ettik ebedi istirahatgahına. Mekanı cennet olsun. Hayat hüzünlerle, sevinçlerle, gözyaşlarıyla, kahkahalarla, bıkkınlıklarla, ümitlerle, oyun oyalamacalarımızla bizleri oyalamaya devam ediyor işte. Allah yeter ki yolundan ayırmasın, sevgisinden mahrum etmesin.
    Benim tabi bu yıla özel bir de toprak, çiftçilik, bağ bahçe aşkım zuhur etti ki, bir hevesle inşallah bu yıl bakalım neler becerebileceğim ben de merak ediyorum. Babam bana atıl duran bir bahçeyi verdi, geçtiğimiz pazartesi bir ziraat mühendisi ile toprağı analiz etmek için bahçeye gidecektik ama işim çok yoğun olup, akşama da uzaklardan can dostlarım geleceği için maalesef pazartesi bağ-bahçe işim kaldı. E tabi böyle daha ilk günlerden bağ-bahçe işim aksayınca haliyle biraz panik de yapmadım değil. Zaten toprak analizinden sonra güzel bir meyve bahçesi kurmayı planlıyorum. Tıpkı benden önce dedelerimin kurduğu bahçeler gibi, bakımlı, pırıl pırıl verimli bir bahçem olsun hayal ediyorum. Ne kadar pırıl pırıl ne kadar bakımlı olacak bakacağız. Çünkü maalesef bu konuda hiç bir bilgi ve beceriye sahip değilim sadece hevesli ve hayalperestim.  Bu da bir işime yarar mı vallahi bilmiyorum :) Gelişmeleri sizlerle paylaşırım inşallah :))
      Bir de kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyen fotoğrafçılık merakı sardı fakiri ki sormayın :) Bir ara da vakit bulabilirsem bu konuya çalışmayı planlıyorum. Makro fotoğraflar, renkler, renklerle oynamalar beni benden aldı. Aslında ne kadar da güzel bir hobiymiş nasıl şimdiye kadar keşfedememişim ben bile şaşırdım kendime. İnsanın, baharı, çiçeği, böceği, var olan her bir şeyi  kendi objektifinden, kendi penceresinden arşivlemesi şahane bir şey olurdu. Ömrümüz olur, imkanımız elverirse bunu da not defterimizin bir kenarına yazmış olduk. Sevgiyle kalın efendim, bir dahaki postta görüşmek ümidiyle...

6 yorum:

  1. Bahçeli bir evim olsun. İçinde tüm meyve ağaçları da... Kocaman bir masası ve etrafinda sevdiklerim, sukrettiklerim... gibi bi hayalim var.
    Bundan bi yazı mi çıkar acaba:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çıkar bundan bir yazı Haticeciğim, sen yaz biz okuyalım ;)) Ve Allah nasip etsin inşallah. Benim öyle bahçeli ev hayalim bile olamadı, zaten çok da aramıyordum ama bu yıl her ne olduysa pek bir hevesliyim :))

      Sil
  2. Bu arada hayırlı olsun, hayırlara vesile olsun bahçeniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin Allah razı olsun canım, inşallah becerebilirim Allah mahcup etmesin. Allah gönlümüze göre versin hepimize...

      Sil
  3. Toprak, nasılda bizi kendine çekiyor, bir dostun yeni toprağa karışmış...Allah mekanını cennet etsin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşeciğim evet, er de olsa geç de olsa toprak kendine çekiyor gerçekten, her ne kadar daha şu ana kadar bir iş becerememiş olsam da düşüncesi bile beni mutlu etmeye yetiyor. Teşekkür ederim duan için, amin...

      Sil