Cuma günlerini seviyorum, her ne kadar benim haftaya dayanma pilim, perşembeden yarıya inip, cuma sabahı tamamen bitmiş, yataktan kalkma azmini, uykumdan uyanma başarısını gösterebilmek için gözümün üzerine akşamdan oturup, taa sabah olunca bile kımıldamamış mandaları kovalarken literatürdeki bütün iltifatları (!) etsem de, ayılmak benim için mucize. Yok beni ayıltan bişey! Çay, kahve, kahvaltı! Önüme 9 katlı pasta gelse uykum açılmıyor. Ne imrenirim ezelden beri öyle yataktan pıt diye kalkabilip, hiç bişey olmamış gibi hayata kaldığı yerden devam edebilenlere. Oysa ben uykumla mücadele destanı yazıyorum, doğduğum günden beri de madalya veren yok ;)) Sabah arabaya binince radyoyu açıyorum ve hangi radyoda karadeniz müziği varsa oraya zapping. Uykulu halime iyi geliyor, kemençe, horon beni ayıltıyor mu? Yoksa herkes arabada yalnızken özüne mi dönüyor anlamadım. Çünkü geçenlerde başka bir arkadaşımın arabasına bindim baktım onda da gıygıdı karadeniz müziği açık. Dedim ne iş? "Yolda Karadeniz müziği dinlemeyi seviyorum" dedi :)) Her neyse bu sabah açtığım radyoda Yıldız Tilbe. E severim kalsın dedim. Amanın hangi viteste kaldığımı unuttum. Vallahi! Öyle içimi baymış ki sabah sabah, cır cır... Töbe bismillah bi daha dinleyemeyecek kadar kulağıma kötü geldi :))
Bugün Amerika'da "kara cuma"ymış! Yahu sanki başka gün mü kalmadı da cuma gününü "kara"ladınız. Hayır, biz sataşmayalım da adamlar rahat durmuyor ki :)) İndirim çılgınlığı, geceden mağazaların önlerine yığılmalar... Gören kıtlıktan çıktıklarını sanır. Ama değil, dünyanın en çok tüketen insanları onlar! Mağazaları ayağa kaldıranlar yine onlar :)) Hoş aynı şey, yani indirimler bizde olsa, bizdeki mağazalarda yere düşen kopmuş ceket düğmesi bile kalmaz. Bir açgözlülüktür gidiyor, Allah sonumuzu hayır etsin bakalım.
Bu hafta sonu için güzel planlarım var; önce pazar günü; anne baba, kardeş yenge, ve iki güzeller güzeli yeğenlerle şahane bir pazar kahvaltısı; menüyü hazırlamak, şimdiden beni heyecanlandırıyor. Cumartesi pazarından bolca yeşillik alıp, buzdolabını tazelemek lazım ama cumartesi için de şehir dışında olmayı planlayan, planlı da yaşamayı beceremeyen, becerebildiği planlara da bin takoz konulan ben acaba nasıl becerebileceğim?? Olsun yine de planlamak güzeldir. Birinden birisini becerirsin ve seni mutlu eder. Hayatına keyif katar. Keyif almadığın her şeyden kaç kaçabildiğin kadar. Yeni mottomuz budur. Velev ki Yıldız Tilbe avaz avaz şarkı söylüyorsa, planlarının üzerine değil takoz ağaç devirmeye çalışılıyorsa bile ;)) Hayat güzel, hele de sevdiklerinle berabersen eğer doyumsuz. Size de keyfinizi kaçıracak her şeyden uzaklarda, sevdiklerinizle musmutlu hafta sonları... Sevgiyle kalın...
Hamiş: Yaşasın sınavın bittiği hafta sonu, bakın nasıl da güzelleşiyormuş ;))
Hamiş: Yaşasın sınavın bittiği hafta sonu, bakın nasıl da güzelleşiyormuş ;))