18 Mart 2014 Salı

GÜZEL İNSANLAR

       Dün mutluluk üzerine yazmaya çalışıyordum, lakin öyle kalabalık ve yoğun geçen bir gündü ki bir türlü yazıyı bitiremedim. E haliyle taslak olarak kalan her yazı gibi o da kendini çöp kutusunda buluverdi. Bugün de can sıkıcı işlerin bitmeyen kalabalığı devam ediyor bakalım bu yazı tamamlanabilecek mi?
      Dün nasıl yorulduysam artık bu sabah gözümü açamayınca günlerden cumartesi sandım, salı olduğunu hatırlayınca bu hafta nasıl bitecek acaba dedim kendi kendime :) İki gündür yapamadığım yürüyüşümü yapmak, arkasından duş alıp, bahardan bahara aklıma gelen antiaging gündüz kremimi artık kırışma alarmı veren cildime sürünüp güne pozitif başlamaya çabalamak da pek işe yaramış sayılmaz. Sağlık olsun. 
     Mutluluk benim için bu cumartesi ziyaretine gittiğim kuzinimdi. Aynı zamanlarda, aynı çatının altında doğup, aynı çocukluğu, aynı anıları, aynı kahkahaları, aynı ağlaşmaları, aynı acıları, aynı komedileri, aynı çocuk oyunlarını paylaştığım, sonra da  hayatın bizi savurduğu yerlerde ayrı kaldığımız kuzinim demeyeceğim kız kardeşimdi. Eskisi gibi her dakika kendi kendimize yazıp-oynadığımız sınırsız komedilerin kahkahaları pek yok artık. Ayrı şehirlerde ayrı hayatların ayrı telaşları var şimdi. Ama O, canım benim ne kadar iyi bir ev hanımı olmuş, ne kadar iyi bir anne olmuş, ne kadar iyi bir aşçı olmuş, ne kadar iyi bir temizlikçi, düzenci olmuş. Ne kadar iyi bir ev sahibesi olmuş. Nasıl iyi bir öğretmen, nasıl iyi bir eğitimci olduğunu  tahmin bile edemiyorum. Çünkü tüm bunları becerirken sürekli de okuduğunu, kendini eğittiğini, geliştirdiğini biliyorum. Bilmediğim, anlamaya çalıştığım, düşünüp durduğum şu ki; bütün bunları nasıl becerebildiği. Her şeye nasıl yetişebildiği. Böyle bir enerji varsa, bu enerji verilirken acaba ben nerdeymişim :)) Oralarda aynı yerlerde, aynı çatının altındaydık doğarken ama mazallah heralde bana gelecek olan da yanlışlıkla onların odasına gitti. Kesin bi yanlışlık olmuş olmalı :))) Yani velhasılı can kardeşimi böyle mutlu ve kusursuz görmek beni çok mutlu etti. Çünkü O mutluluğu en çok hak edendi. Çünkü O daha hayatının baharındaki annesini, daha on beş yaşındayken aniden kaybedip lise hayatında tarumar olandı. Çünkü O bu tarumarlığın dibine vurmuşken üniversiteyi kazanıp bin mücadeleyle okuyandı. Çünkü O kendisine verilen her nimetin kıymetini bilendi. Çünkü O, hayatta başına gelen her zorluğa güzellikle sabr edendi. Çünkü O, hiç bir zaman Rabb'inin huzurundan ayrılmayandı. Çünkü O, her şartta edebini, sükunetini, nezaketini bozmayandı. Ben bu güzel insanı yazmakla bitirebileceğimi ya da yazmayı becerebileceğimi sanmıyorum. Bunlar cumartesiden beri içimden geçenlerdi, yazmadan edemedim. Ayrıca bloğumun takipçisi değil. (mümkün mertebe bizzat tanışıp, görüştüklerimin bloğumdan haberdar olmalarını veya birebir beni takip etmelerini istemiyorum burası denetime açık değil, istediğim gibi içimi dökemem yoksa :)) Yani bu yazıyı sakın ola bir methiye olarak düşünmeyin.  Bu hayatta hala böyle güzel insanların olduğunu görmek, buna şahit olmak çok güzel bir duygu Allah hayatımızdaki sayılarını artırsın ve  fakire de bu güzel insanlardan olmayı nasip etsin. Selam ve Dua ile...

    

4 yorum:

  1. okuyup okuyup bıdaha okumak ıstiyorum... ifadelerinizi cok yakın buluyorum kendıme, gerçekte tanışsak nasıl olurdu dıye düşünüyorum...
    ben de cok sevdıgım dostlarımla henüz paylaşadım bloğumu. içten sevgınıze de imrendim, çok zor böyle sevilmek, sevmek...
    sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili "deli gibi" ben burda işlerin içinde kendimi kaybetmişken ekrana düşen yorumunla beni nasıl da mutlu ettiğini bir bilsen. Senin yüce gönüllülüğün, kalbinin güzelliği fakiri böyle görmene sebep olan. Çok teşekkür ederim. Ama hani karşı iltifat olsun diye zannedilmesin ben de aynı şekilde çok severek takip ediyorum, merak ediyorum, bekliyorum, beğeniyorum yazılarını. Tanışsak kim bilir nasıl da mutlu oluruz. Belli mi olur belki bir gün. Frekanslarımızın tutması, birbirimizi anlamamız beni sevindiriyor ve şaşırtıyor. Selam ve dua ile...

      Sil
  2. Eğitim,meslek, yaş... Paralel yollarda yürümüşüz. Konuşacak ne çok şey var:)

    sevgimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle mi?? Çok sevindim. Ne çok meslektaşım varmış blog dünyasında! Sebebi ne ola ki ;)) Kimbilir belki bir gün bir çay eşliğinde sohbetinizi dinlemek kısmet olur sevgili Gülgün...

      Sil