14 Ağustos 2014 Perşembe

SONBAHARDAN ÖNCE

     
      
      İncir ağacının hafif rüzgarla sallanan dallarının, balkon kapısından odaya süzülüp, yerdeki eski el dokuması kilimin üzerine düşen yapraklarının güneşle raksını izlerken içime sonbaharın ılık ve tatlı hüznü doğdu.
    Usulca kitaplığa uzanıp keyifle okuyacağım bir kitap seçip, demir başlıklı karyolaya tersinden yüzüstü uzanıp yüzümü balkondan yansıyan yapraklı ışığa, ayaklarımı yastığın üzerine koyup okurken de uykuya dalmak galiba en sevdiğim ve en kadim geleneklerimden olduğu için şimdi de aynısını yapmak istedim. Ne zamandır aklımda olup okuyamadığım Canan Tan'ın Piraye'sinden başladım. Akıcı ve güzel bir romandı. İyi geldi. Hem üniversite yıllarımı hatırlattı hem de  uzun zamandır bir kitaba yoğunlaşamamanın verdiği korkuyu içimden attırdı bana. Yazın yapılacaklar listesini iyi kötü çentikledikten sonra, sıra sonbaharın yavaş yavaş yerini uzun kış gecelerine bırakacağı günlerden önce kendimize daha çok kalacak vakitleri için yavaş yavaş kitap biriktirmenin zamanı geliyor gibi. İlk aklımda olanlar Muhyiddin Şekur'un Newyork Times'ın en çok satanlar listesine de girmiş olan "Su üstüne yazı yazmak" ile "Gölgeler koridoru" nu  alıp yola devam etmek. O kadar çok kitap birikti ki aklımda, keşke şu akıllı telefon, akılsız medya, tv, vs... boş işler cehennemine yuvarlanmamayı bir becerebilsem. 
    Hani şu fıkralarda Temel'e sorarlar ya hep; ıssız bir adaya gidecek olsan yanına ne alırdın diye. Bana ya da bize soracak olsalar herhalde yanımıza interneti mi almazdık ne! Sanal alemde merak ettiğimiz her şeyi bildik, bulduk, gördük de ne oldu?  Başı arşa değen, ya da mutluluktan kanat çırpan var mı aramızda???
     Unutmadan bir de sonbahardan önce; bu yaz annemde yediğim şeftali reçelini yapmanızı size de tavsiye ederim. Benim gibi reçeli hiç mi hiç tüketmeyen birine bile mayhoş tadı ve uçuk pembe rengiyle kendini sevdirdiyse, reçel severler için iyi bir kahvaltı seçeneği olacaktır.
            

8 yorum:

  1. Hocam karyolaya sen geç ben balkona bir minder atıp ayaklarımı uzatıp oturayım :) Bir de incir ağacının yapraklarının kokusu... Bende de aralarına her gün yenilerinin eklendiği kitap listesinin heyecanı var.. Elimde geç tanıştığım Amin Maalouf ,Semerkant, içimde diğer kitaplarını okumaya heves ...
    ,Ne güzel bir yazı :) Yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen gel, ben balkona ahşap sallanan, sallandıkça da hafiften gıcırdayıp eskiliğine hürmet isteyen sandalyelerimi çıkarır, kitabının arasına da bir incir yaprağı ile mola verip sohbetini dinlerim. Limonlu kekle, filtre kahve de yaparım söz ;)) Hayalini kurmak bile beni mutlu etti, iyi ki varsın dost. Çok teşekkür ederim, kıymetli yorumuna. Okuduğun kitapları bir bir listeme ekleyeceğim de sana yetişmem imkansız ;)

      Sil
  2. :) Resmini yapalım :)
    Bu yaz okuma yazma- açısından da iyi geçmedi, belki sonbahar iyi olur. Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, aramızda resim yapabilenler de var ;)) Sonbahardan ümitliyiz hadi bakalım ;))

      Sil
  3. şeftali reçelini daha yeni yaptım. Kalpten kalbe yol gidiyor galiba :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen nasıl bir anne, eş, arkadaşsın merak ediyorum. Her işe yeten enerjinin kaynağını bize de yaz canım. Afiyet olsun ellerine sağlık. Bahsettiğim kadar güzel ama değilmi şeftali reçeli ;))

      Sil
  4. Oyyy benin kosusturmam icinde okurken bile bir sakinlestim duruldum. Resmettigin sahnede ruzgar seslerinin sakinligi ile kitap okuma hayaline dalmisken yanimda buyuk oglan - annee burnum tikali diye bagirinca gercege dondum :( sanirim boyle sakin demleri ancak yaslaninca yasayabilicem ben :( bu arada seftali receli mi oyyy oyyy..... Anneme soyliyim de yapmayi biliyorsa bana yapsin da gondersin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah canım benim merak etme hiç en fazla 10 yıl sonra bu günlerin bebeklik hallerine özlem duyuyor olacaksın ;)) Yaşlanmaya daha çok var Allah'ın izniyle. Şu şeftali reçelinden sana ulaştıramazsak annemin evini fareler basabilir ;)))

      Sil