2 Aralık 2013 Pazartesi

RUGAN AYAKKABILAR

       Kış mevsimi artık iyiden iyiye kendini hissettirdi. Tam da çıtır çıtır yanan sobanın arkasına pofuduk koltuğu çekip pencereden dışarıdaki bazen artan bazen azalan yağmuru, rüzgarla savrulan sarı, kırmızı, kahverengi yaprakları izleme zamanı. Ne ki sabahın kör ayazında yollara düşüp, akşamın; yıldızsız, ayışıksız karanlığında evine dönenler için böyle bir keyif hayal. Yazdan, sonbahardan kalan sandaletler, incecik kurdelalı, boncuklu, yaldızlı tokalı, rugan iskarpinleri yerini çoktan bana göre kaba saba botlara, ayakkabılara, ayağa çin işkencesi olan çizmelere bıraksa da ben hala siyah deri rugan veya siyah nubuk ayakkabılarla ayaklarımın donma pahasına salına salına yürüme sefamı devam ettirme azmindeyim. Gündüz donan ayaklarımı akşam olunca yünden örme çoban çoraplarıyla zor ısıttığımı gören yok nasılsa ;)) Ah yaz, ah ilkbahar nasıl da hafif, hoş ve eğlencelisin. Güneşin, ayın, yıldızların,  mehtabın, şırıl şırıl denizin, pırıl pırıl sabahınla nasıl da hayat dolusun. Hayatın yeniden canlanmasını, ve hayatın başlangıcının bir çiçek kadar güzel olduğunu nasıl da masalsı bir güzellikle anlatır durursun.
   

2 yorum:

  1. nasıl iyi geliyor yazdıkların bana, bir çırpıda bitiyor, bu kadarcık mış mı diyorum sonra genele baktığımda uzun uzun yazdığına kanaat getiriyorum :) Haftasonun benim de çok şükür güzel geçti, güzel kahvaltı sofraları ve çeşit çeşit mamalar, hasta ziyaretleri falan filan...

    Ayaklarını üşütme derim benden sana bir kardeş uyarısı, hasta olursan yazamazsın biz de mahrum kalırız :) Sevgiyle, huzurla, mutluluka ve en önemlisi de sağlıkla kalmanı dilerim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sübacım canım benim sen ne kadar güzel sözlerle beni mutlu ediyorsun, şımartıyorsun, utandırıyorsun, yüreklendiriyorsun ve kendine nasıl bir sevgi hissettiriyorsun. Hafta sonunun güzel geçmesine çok sevindim can kardeşim. Evet ayakları koruma konusunda çok haklısın. Sen de mutlulukların en güzellerini yaşa can kardeşim.

      Sil